CHP Kahramanmaraş Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş, “Karanfil Sitesi, Onikişubat Belediyesi tarafından yapılan iki bloklu bir site ve 6 şubattaki depremlerde çok ciddi hasar alan yerlerden birisi. Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün yetkilileri geliyor, binaya bakıyorlar. Ağır hasar veriyorlar ve acil yıkılacak binalar listesine alıyorlar. Vatandaş da ‘binamız yıkılacak’ diye eşyalarını çıkartıyor, taşınıyor. Sonra bir gün bir telefon geliyor; ‘sizin binanız hafif hasarlıya çevrildi.’ Hangi kafa neye dayanarak önce ağır hasar verip sonra burayı hafif hasara çeviriyor? Peki bu bina hafif hasarlıydı da vatandaşın suçu neydi de bütün eşyasını, kapısını, penceresini söktü? Geri buraya nasıl taşınacak bu vatandaş” dedi.
Onikişubat Belediyesi tarafından yapılan ve 6 Şubat depremlerinin ardından Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün Karanfil sitesindeki iki binaya ağır hasarlı raporu verip sonrasında hafif hasarlıya çevirmesine ilişkin CHP Kahramanmaraş Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş şunları söyledi:
“Değerli hemşerilerim, Kahramanmaraş Onikişubat ilçesi Boğaziçi Mahallesi’ndeyiz, Karanfil Sitesi’ndeyiz. Karanfil Sitesi’nin ilginç bir hikayesi var. Karanfil Sitesi, Onikişubat Belediyesi tarafından yapılan iki bloklu bir site ve 6 şubattaki depremlerde çok ciddi hasar alan yerlerden birisi… Vatandaş evini tabi boşaltıyor depremden sonra ve Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün yetkilileri geliyor. Binaya bakıyorlar, işte önünde bulunduğumuz blokta, orta kısımda yaklaşık 10-15 santimlik bir ciddi anlamda deformasyon var. Diğer blokta da kirişlerde çatlama ve binada bir 10 santime yakın oturma mevcut. Bundan dolayı ağır hasar veriyorlar ve acil yıkılacak binalar listesine alıyorlar. Yıkılacak binalar listesinde Karanfil Sitesi yayınlanıyor. Vatandaş da ‘binamız yıkılacak’ diye geliyor. Eşyalarını çıkartıyor, taşınıyor, kapısını, penceresini söküyor. Kurtarabildiği kadar malını kurtarmaya çalışıyor. Vatandaş burayı boşalttıktan sonra, eşyalarını taşıdıktan sonra bir gün bir telefon geliyor, diyorlar ki, ‘sizin binanız hafif hasarlıya çevrildi.’ Vatandaş diyor ki, ‘Bu nasıl olur? Yönetimin haberi yok, buradaki kat mülk sahiplerinin haberi yok.’ Birdenbire ağır hasarlı bina hafif hasarlıya dönüştürülüyor. Şimdi 30 yıllık bir inşaat mühendisi olarak soruyorum: Hangi kafa neye dayanarak önce ağır hasar verip sonra burayı hafif hasara çeviriyor? Bunun içinde ne var? Gizli bir el girdi, bu binalarla ilgili acaba bir yerden raporlar mı çıkarttı? Peki bu bina hafif hasarlıydı da vatandaşın suçu neydi de bütün eşyasını, kapısını, penceresini söktü? Geri buraya nasıl taşınacak bu vatandaş? Bu binayı nasıl güçlendireceksiniz, nasıl onaracaksınız? Kaldı ki A bloğun bodrumu su dolmuş su ve o su olduğu gibi binanın temeline iniyor. 50 günden beri su var ve su iniyor binanın altına… Şimdi buradan sayın yetkilileri uyarıyorum, böyle bir aymazlık olmaz. Böyle bir afet yönetimi de olmaz. Kardeşim buradaki vatandaş geleceğinin derdinde, canının derdinde, eğer siz kendi siyasi ikbaliniz için insanların hayatını, geleceğini karartmaya çalışıyorsanız buna izin vermeyeceğiz. Bu böyle olmayacak. İnsanlar bu binanın, eğer ağır hasarlıysa ki öyle olduğu çıplak gözle dahi görülüyor bir an önce tekrar geri değerlendirilip ağır hasarlılar listesine alınıp bu apartmanların yıkılmasını istiyor.”
“KARDEŞİM BU EVİ YENİ ALMIŞTI, DAHA 400 BİN LİRA BORCU VAR”
Konuya ilişkin konuşan bir depremzede yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“Kardeşimin evi var burada, kendisi burada değil Sivas’ta görevli, bu evi yeni almıştı, 1 sene oldu. Daha kardeşimin 400 bin lira borcu var. Hala takır takır bankaya bunun borcunu ödüyor. Ya borcundan vazgeçecek devlet bunun ya da binası ağır hasarlı, az hasara döndürmeden yıkılacak yeni bina verecek. Biz bunu istiyoruz.”
“ÇEVRE ŞEHİRCİLİĞİN YETKİLİLERİNİN YAPTIĞI BU YANLIŞ KARARLAR BİZİ ÇOK YORDU”
Bir diğer depremzede ise "Bizim duygularımızla, hayallerimizle oynadılar. Bizi depremden çok, Çevre ve Şehirciliğin yetkililerinin bu yaptığı yanlış kararlar bizi çok yordu. Madem benim binam az hasarlıydı ben 50 günden beri niye çadırda duruyorum? 10 gün sonra sarsıntılar geçer, evime geçer, tadilatımı yapar, otururdum. Benim çocuklarım hepsi soğukta hala hasta… Diyelim ki bu ağır hasarlı binayı hafif hasara çevirdiniz, ben nasıl geçip içine oturacağım? Geçmişi belli, ağır hasarlı, bir araç alırken bile hasar kaydını sorguluyoruz. Bu binaya ben nasıl oturtacağım çocuklarımı? Kiraya nasıl vereceğim? Belediyede çalışan arkadaşlar, ‘Biz bu evi yaptırır, yüksek fiyata satarız, Maraş’ta ev kalmadı’ diyormuş. Şimdi bunlara buradan sesleniyorum, bu evi nasıl satıp da o parayı çocuklarınıza yedireceksiniz? 7,7 bizi akıllandırmadı mı, yetkilileri akıllandırmadı mı, ders almadık mı? 50 bin tane şehit verdik, depremin resmi kayıtlarında 50 bin tane… Bunun hesabını kim verecek” dedi.